Cuma, Eylül 01, 2006

ankara metrosu savaşları


Müslüman olmak kendinizi kötü hissetme nedeniniz olabilir mi? Bu ülkede yaşayan birçok insanın böyle bir derdi var çünkü. Hele başkentimizde laiklerle gerçek(!) müslümanlar arasında hergün gizliden gizliye bir savaş dilerseniz cihad yaşanıyor. Ters bakışlar, bayrak gibi dalgalanan mini etekler, türbanlar... Bu ülke sessiz savaşların ülkesi aynı zamanda simgelerin, dillerin, dini pratiklerin, tercihlerin savaşımı son hızla devam ediyor her an...

Bu savaşların en zorlu geçtiği yerlerden biri Ankara metrosu (Ankaray diye de bilinir). Cuma günü işiniz denk düşer de namaz vakti metroya girerseniz, bir kalabalıkla karşılaşırsınız -eğer Ankara’nın acemisiyseniz benim bir zamanlar olduğum gibi- şaşkınlık içinde olan bitene bakar, onlarca insanın metronun içindeki mescidin önünde, etrafında sizin yolunuzu, yerlere serdiği gazeteler üzerinde namaz kılarak, kestiğini görürsünüz ve yola devam edersiniz, sizden başka kimsenin neden şaşırmadığına şaşarak. Sonra metronun içinde ezan sesi duyar ve dışardan geldiğini düşünürsünüz ama hayır hoparlörlerden gelmektedir ses... Bütün bunlara anlam yüklemek çok zor değil ancak bu savaş yüksek sesle söylenmediği ve dillendirildiği anda yüzünüze demokrasi tokadı yediğiniz için; artık o kadar da masum değil. Kurtuluş durağında türbanlı bir kadın bilet kesiyorsa ne gam.... Yalnız azınlık-çoğunluk değişimi burada önemli çünkü bugün hoşgörü isteyen yarın azınlık olmaktan kurtulduğunda hoşgörüsüzlük timsali olabilir, olacaktır da... Üniversiteye türbanla alınmamanın cezasını, sizi başı açık almayarak ödetecektir, meclisten türbanlı milletvekilinin, başbakanın söylediği "bu kadına haddini bildiriniz" sözleriyle, kovulmasını size sokaklarda başınız açıksa haddinizi bildirerek ödetecektir... Bu savaş yaratılmıştır. Sorumsuz siyasetlerle bu ülkede gerilim hat safhaya ulaştırıldı, yıllardır...

"Ankara meydan muharebesini" anlamak için son bir örnek daha vermek yerinde olur; 2006 yılının başından itibaren Ankara metrosunun Kızılay durağında "yaşayan fosiller" adında bir sergi vardır. Şimdilerde ardında Adnan Oktar'ın fahri başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı'nın bulunduğu ortaya çıkan bu sergi, anti-Darwinist söylemleriyle Ankaralıları pek de şaşırtmamıştı aslında, evrim teorisinin metroda çürütülmeye çalışılması savaşın somutlaştığı noktalardan sadece bir diğeriydi...

Şimdi sorunun yanıtına gelelim, Müslüman olmak kendinizi kötü hissetme nedeniniz olabilir mi? Benim için oluyor sokakta, deniz kenarında, metroda bu ülkede bir şeyler yanlış gidiyor. Her birimiz giderek kızışan bir savaşın askerlerine dönüşüyoruz , o kadar muğlak bir o kadar da çetin ki bu dönüşüm farkına dahi varamıyoruz sürüklendiğimiz kazananı olmayan sonun. "Olacak ama nasıl, kanlı mı kansız mı" sözleri akıllara geliyor ve galiba bu sefer kansız oluyor ...

Erdem Güneş

19 eylül 2006 GençRadikal'de yayımlanmıştır.

3 Comments:

Blogger Cem Etyemez said...

Bir çok bünyenin hislerine tercüman olmuş bir yazı. Elinize sağlık.

2:21 ÖÖ  
Blogger Cem Etyemez said...

Bir çok bünyenin hislerine tercüman olmuş bir yazı. Elinize sağlık.

2:21 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

müslüman bir ülkede birilerinin namaz kılması gücünüzemi gidiyor nedir bu rahatsızlık kardeşim

5:05 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home